
Suç Makineleri Nasıl Hala Aramızda???
Gerek sosyal medyada gerekse de haberlerde gördüklerimiz hepimizin için endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Gün geçmiyor ki onlarca suç kaydından aranan kişilerin yeni suçlar işleyip topluma verdikleri zararları arttırmaları hakkında haberler görmeyelim.
Peki bu kişiler onlarca suç kaydından aranmalarına rağmen nasıl hala aramız dolaşıyor?
Onlarca suç kaydından bahsederken öncelikle şu hususa değinmek ve somutlaştırmak lazım. Suç kaydı kavramını nedir?
Halk arasında sabıka kaydı olarak bilinen adli sicil kaydı, kişi hakkında verilmiş ceza ve güvenlik tedbirlerine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararlarının kaydedildiği sistemdir. Adli sicil kaydı, kısaca kişinin devlet tarafından tutulan suç kaydıdır. Bu kayıtların tutulduğu sisteme ise KİHBİ Bilgi Sistemi denmektedir.
Kişinin KİHBİ Bilgi Sistemine Kaydı Nasıl Yapılır?
Kısaca GBT olarak bildiğimiz Genel Bilgi Toplama, İçişleri Bakanlığına bağlı Kaçakçılık, İstihbarat, Harekât ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı tarafından çıkartılan 29.03.2005 tarih ve B05KDH-73-23-71 sayılı KİHBİ Bilgi Toplama Yönergesine göre tutulmaktadır. Bu yönerge, "suç işlemesi sebebiyle aranmasına karar verilen kişiler" ile birlikte, yakalanmış olsalar bile bazı suçları işlemiş kişiler hakkında bilgi toplanmasını ve bu bilginin toplanmasının usulünü düzenlemektedir.
Adli makamlarca “Yakalama Kararı” çıkarılan kişiler için GBT sisteminde bir bilgi formu oluşturulmakta, yakalama işlemi tamamlandığında bu kayıt sistemden silinip imha edilmektedir. Ancak Yönerge’nin 9/b maddesinde belirtilen suçları işleyen kişiler için bilgi formlarının iptali ve imhası farklı bir prosedüre tabidir. Yönerge m.9/b kapsamındaki suçlardan mahkûm olan kişilerin kayıtlarının imhasına dair genel bir düzenleme bulunmamaktadır. Çocuklar hariç, bu suçlardan mahkûm olan kişilerin kayıtları, kişinin ölümü süresince GBT sisteminde devam etmektedir. Bu nedenle, Adli Sicil ve Arşiv kayıtları belirli şartlarla silinebilirken, GBT sisteminde böyle bir imkân yoktur.
Dolayısıyla kamuoyunda birçok görüşe ve kargaşaya sebebiyet veren onlarca suç kaydından aranan kişiler bakımından, eğer kişinin bahsedilen suç kayıtları Yönerge’nin 9/b fıkrasının kapsamına giren bir suçtan dolayı açılmışsa kişi lehine olan kesinleşmiş kararı talep etmeden silinmeyecektir. Bu sebeple söz konusu kişilerin onlarca mahkumiyet hükmü almış olarak düşünmek yanlış olacaktır.
Peki Bu Kişiler Nasıl Salıveriliyor Yeni İnfaz Düzenlemesiyle Koşullu Salıverilme Koşulları Nelerdir?
COVID-19 salgını nedeniyle 14 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan ve 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a 7242 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 9. Madde, açık ceza infaz kurumlarında bulunan ya da açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkına sahip mahpuslar ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infazına karar verilen yükümlülerin 2 ay süreyle izne ayrılmalarını sağlayan bir düzenleme getirmiştir. Bu düzenlemenin devamı niteliğinde olan Geçici 10. Madde ise bu kapsamda değişiklikler meydana getirmiş ve özellikle 2. ve 6. fıkra özelinde tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Geçici 10. Madde (2)’ e göre COVID-19 izninde bulunan ve denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalan mahpusların, tekrar hapishaneye dönmeden kalan cezalarını denetimli serbestlik altında infaz etmelerine olanak tanınmaktadır. Böylece, 31/7/2023 tarihi itibarıyla izinde olan mahpuslar, mevcut denetimli serbestlik sürelerine 5 yıl eklenerek daha erken salıverilmektedir.
Geçici 10.Madde (6)’a göre ise Türk Ceza Kanunu’nun 2. Kitap 4. Kısmında "Millete ve Devlete Karşı Suçlar" ele alınmıştır. Bu bölümde, "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar", "Anayasal Düzene ve İşleyişine Karşı Suçlar", "Milli Savunmaya Karşı Suçlar" ve "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar" yer almaktadır. Ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu ve Örgüt Faaliyetleri kapsamındaki suçlar dışında kalan mahkûmların kapalı hapiste kalma süreleri ve açık hapishaneye geçiş şartları ile açık hapisteki mahkûmların denetimli serbestlik tedbirlerinden ne zaman ve hangi koşullarda yararlanabilecekleri düzenlenmiştir; bu mahkûmların, denetimli serbestlik tedbirlerinden 3 yıl daha erken faydalanmadan yararlandırılacağı düzenlenmiş olup, söz konusu maddenin getirilme amacına bakıldığı zaman açıkça 31.07.2023 tarihinden önce kesin olarak hükümlü statüsüne kavuşan kişilerin cezalarında iyileştirme yapmak iken sonuçları bakımından tartışmalar yaratmış ve erken salıverilmenin toplumsal açıdan tehlike yaratabileceğini akıllara getirmiştir.
Toplumun her kesimini doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen İnfaz Kanunu’nda yapılmış ve yapılacak değişimler dün olduğu gibi yarın da tartışmalar yaratmaya devam edecektir.
Unutmayın ki, hakkınızı aramak ile hakkınızı almak arasındaki fark avukatınızdır. Proffesyonel destek için bize Whatsapp hattından ulaşım sağlayabilirsiniz.