Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (Takipsizlik Kararı) Nedir?

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR (KYOK) NEDİR?

CMK' nın 160.maddesindeki düzenlemeye göre Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Soruşturma aşamasında suçun işlendiğine dair delil araştırması yapan Cumhuriyet savcısı CMK’nın 172 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. 

Kanunun lafzından da anlaşılacağı üzere emredici nitelikte olan bu hükme göre Cumhuriyet savcısı yeterli şüphe oluşturacak delil elde edemediyse veya kovuşturma olanağı bulunmuyorsa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermek zorundadır, takdir yetkisi yoktur. 

YETERLİ ŞÜPHE BULUNMAMASI NEDENİYLE KYOK KARARI VERİLMESİ
Suç şüphesinin öğrenilmesiyle harekete geçen Cumhuriyet savcısı maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplamaya başlar. Cumhuriyet savcısı yaptığı araştırmalar sonucunda suçun işlendiğine dair yeterli delil toplayamaması halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir.

Yeterli şüpheden kasıt nedir?
Sözlük anlamıyla şüphe veya kuşku, bir insanın, bir olay karşısında duyduğu emin olamama duygusu veya güvensizlik duygusudur. Şüphe kavramı ceza yargılamasında çok önemli bir yere sahiptir. Belirtmek gerekir ki ceza hukukunda şüphenin dereceleri vardır. 5271 sayılı CMK incelendiğinde dört farklı şüphe derecesi olduğu görülecektir. Basit şüphe, makul şüphe, yeterli şüphe ve kuvvetli şüphe. 

Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma aşamasının sonucunda iddianamenin yazılabilmesi için aranan koşul olan yeterli şüphe kavramından maksat mevcut delillerle bir mahkumiyet kararı çıkması ihtimalinin muhtemel olmasıdır. Yani toplanan somut delillere bakıldığında şüpheli hakkında  mahkumiyet kararı çıkması ihtimali beraat etmesi ihtimalinden daha yüksekse yeterli şüphenin varlığına işaret eder. Somut delil kavramından anlamamız gereken ise genel anlamda kabul edilen görüşe göre;  beş duyu organıyla kavranılabilen delil somut delildir. Örneğin olay yerinde tespit edilen parmak izleri, kamera kayıtları somut delil olarak kabul edilir.

KOVUŞTURMA OLANAĞININ BULUNMAMASI NEDENİYLE KYOK KARARI VERİLMESİ
Muhakeme şartlarının oluşmaması kovuşturma olanağının bulunmaması sonucunu doğurur. Kovuşturma olanağının bulunmaması halinde şüpheli hakkında suçu işlediğine dair yeterli şüphe bulunsa bile şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecektir. Kovuşturma olanağının bulunmaması halleri şunlardır:

Şikayet Yokluğu:

Türk Ceza Kanunu'nda bazı suçlar şikayete tabi olarak düzenlenmiştir. Yani bu suçların soruşturma ve sonrasında kovuşturması için şikayette bulunulması şarttır. Şikayet şartı gerçekleşmeyen suçlar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir. Yine aynı şekilde koruşturma aşamasında şikayetten vazgeçme halinde de KYOK verilmektedir.

Yaş Küçüklüğü:

5237 sayılı TCK m.31/1’e göre, 12 yaşından küçük çocukların cezai ehliyeti yoktur. Bu durumda 12 yaşından küçük bir çocuğun suç işlemesi halinde Cumhuriyet savcısı tarafından KYOK verilecektir.

Dava Zamanaşımı Süresinin Dolması:
Suçun işlendiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmasına rağmen zamanaşımı süresi içerisinde davanın sona ermemesi halinde ceza davası düşer. Soruşturma aşamasında ise, dava zamanaşımı süresinin dolması halinde savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir.

Suçun Affedilmesi:
Genel af, ceza mahkumiyetinin tüm sonuçlarıyla ortadan kalkmasıdır. Genel af halinde, yürütülmekte olan savcılık soruşturmaları KYOK ile sonuçlandırılır. Özel af halinde ise KYOK verilebileceği gibi şartları varsa kamu davasının açılması da gerekebilir.

Şüphelinin Ceza Ehliyetinin Olmaması:
TCK m.32/1’de düzenlenmiş olan akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Bu durumda akıl hastalığı mevcut olan kişinin suç işlemesi halinde savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir.

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARA KARŞI NASIL İTİRAZ EDİLİR?

CMK md.173'te Cumhuriyet Savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlarına karşı itiraz usulü ve itiraz merci düzenlenmiştir. Bu maddeye göre suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. Suçtan zarar gören taraf itiraz hakkını süresi içinde kullanmazsa veya  itiraz hakkını kullanır ancak sulh ceza hâkimliğince itirazı reddedilirse KYOK kesinleşir.

SUÇTAN ZARAR GÖREN → 15 GÜN İÇİNDE → SULH CEZA HÂKİMLİĞİNE 

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar resmi bir mahkûmiyet veya cezalandırma olmayıp adli sicil kaydı oluşturmaz.

KYOK verildikten sonra ortaya yeni bir delil çıkmadığı sürece aynı fiile yönelik olarak aynı delillere dayanılarak yeni bir iddianame düzenlenemeyecektir.